Kandil, AB’ci görüyordu… Demirtaş, Öcalan çizgisine geldi… Son savunmasında neler dedi

Terör örgütü PKK’nın yuvası Kandil yönetimi tarafından Avrupa Birliği (AB) taraftarı olduğu gerekçesiyle eleştirilen HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kobani Davası kapsamında savunmasına devam etti. Demirtaş’ın savunmasında terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ifadeleri de dikkat çekti. Öyle ki Demirtaş’ın bu savunmasının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ile Tülay Hatimoğulları, Demirtaş’ı ziyaret etti.

Demirtaş bugün de savunmasında Öcalan’a övgüler dizdi.

Öcalan çizgisinde savunma yapan Demirtaş’ın ifadelerinden öne çıkan başlıklar şöyle:

Bu fezlekelerden birinde ‘billboardlardaki ‘Kürtçe ifadeler’ yasaklanmış buna ilişkin basın açıklamasındaki konuşmalarım konu olmuş. Bu afiş ve basın açıklaması Abdullah Öcalan’ın Newroz mektubu ve Kürtçe üzerinden savcı ‘suçu ve suçluyu övmek’ üzerinden suçlamış. (Abdullah Öcalan’ın Kürt halk önderi olması demem üzerinden) Bunu olmadığını ve illiyet bağını da araştırmamış. Eğer savcı Abdullah Öcalan’ın Kürt halk önderi olması ile ilgili bir sorun varsa bunun yeri mahkeme değil, başka (düzlemlerde) tartışılabilir. (Örnekler vererek) Mafya liderleri tahliye edildikten sonra MHP binalarına gitmesi ya da Topal Osman’ı övmek ‘suçu ve suçluyu’ övmek olarak nitelendirilmiş mi?

İNGİLİZCELİ ÖRNEK

Mesela İngilizce’de sayın dememek ayıp. Benim yurt dışındaki konuşmalarımda Öcalan bile desem ‘Mr. Öcalan’ yazıyorlar. Dilin kendisinde var. Saygınlık değil de hitap olarak. Bizim Öcalan’a Sayın Öcalan dememiz savcının konu edeceği bir şey değil, olamaz. Benimser ya da benimsemez o da davanın konusu değildir. Kenan Evren için ‘Sayın, muhterem Kenan Evren’ desek suç mu olacak? Bunun konu edilmesi Kürt sorununa olan yaklaşımdır. Travmadır. Özgüveni olan devlet bununla mı uğraşır? Tamamı ifade özgürlüğü kapsamındadır. (Kanunda da diyor) Şiddet övgüsü yok, şiddet sonucu yok ama propaganda deniyor. Bunu hazırlayan hakim savcılar bilmiyor mu? Biliyor, yargılanmak istenen iradedir.

“ÖCALAN AKTÖRDÜR”

Bizim bu konuda görüşümüz nettir. Kafası karışık olan devletin kendisi, parlamentosudur. Bizim (nazarımızda) Abdullah Öcalan, Kürt sorunun çözümünde bir aktördür. Katılan katılmayan, sayın diyen demeyen de özgürdür. (Kastı -hakaret olarak- aşmayacak) şekilde eleştirilere de açığız.

ÖCALAN’A ÇAĞRI

Demirtaş, 3 Ocak’ta yaptığı savunmada da Öcalan’a çağrıda bulunarak şunları söylemişti:

“Eğer beni duyuyorsa Abdullah Öcalan’a da çağrı yapmak istiyorum. Bence iki kere iki de dört eder de demeli, hayata dair her şeyi söylemeli. Çarpım tablosundan da çıkarılacak mı görelim. Bir fikrin hayata geçme biçimi önemlidir. Eğer şiddet ile hayata geçirirseniz suç olur. Demokratik özerklik yüz yıllık Kürt sorununun bitirilmesinin bir vaadidir. Kürt sorununun sona erdirilmesi için Abdullah Öcalan’ın devrede olması gerek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir