Cumhuriyet Gazetesi’nden Sarp Sağkal’ın haberine göre proje, bakanlığın faaliyet raporlarında ilk olarak 2014 yılında Bakırköy-Beylikdüzü metro projesi ile işlendi.
Raporda metro projesinin ihale dokümanının hazır olmasına karşın ilk 7 kilometresinden sonrasının Kanal İstanbul projesi ile kesiştiği belirtilerek metro ihale sürecinin dondurulduğu belirtildi.
Daha sonra aynı tespite bakanlığın 2015 raporunda da yer verildi. Kurumun 2017 faaliyet raporunda ise kanal, aldığı etüt danışmanlık hizmetiyle rapora yansıdı. Konuya ilişkin raporda “Kanal İstanbul Etüt Proje Danışmanlık Hizmetleri 2017 yılı ödeneği 35 milyon TL olup, 23 milyon 243 bin TL’si harcanmıştır” bilgisi paylaşıldı.
Aynı danışmanlık hizmetiyle ilgili kurumun 2018 faaliyet raporunda da “Kanal İstanbul Etüt Proje ve Danışmanlık Hizmetleri 2018 yılı revize ödeneği 17 milyon 851 bin TL olup, 17 milyon 737 bin TL’si harcanmak sureti ile etüt proje işleri tamamlanmıştır” dendi.
Bunun yanında kurumun 2018 yılı faaliyet raporunda Kanal İstanbul projesi artık bakanlığın “görev ve sorumlulukları” arasında sayılmaya başlandı. Kurumun 2018 öncesi hazırlanan raporlarında bakanlığın görevi “milli politika” ifadeleriyle anlatıldı.
Kurumun cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilen 2018’den sonra çıkan raporlarında ise bu ifadelere Kanal İstanbul da eklenerek “Karadeniz ile Marmara denizini birleştiren ve gemilerin seyrüseferine imkân veren Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin geliştirilmesi, kurulması, kurdurulması” tanımlaması yapıldı.
Bu tanımlamanın da 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile geldiği aktarıldı. Bakanlığın son çıkan 2023 faaliyet raporunda kanalla ilgili “Proje ile ilgili kurumlarla koordineli çalışmalar devam etmektedir.
Bu kapsamda, proje alanına ilişkin imar planı çalışmaları süreci devam ettiğinden dolayı hedef süresi uzamış ve belirlenen ilerleme yüzdesine ulaşılamamıştır” bilgisi paylaşıldı.