Savaşlarda hayati önem taşıyan ve savaş kurallarının yeniden yazılmasında önemli bir kilometre taşı olan İHA, SİHA ya da diğer adıyla dron teknolojisi devletlerin yanısıra çatışma bölgelerinde silahlı örgütler ve gruplar tarafından da kullanılmaya başlandı. Suriye’de ise rejime karşı savaşan İslami gruplardan Heyet Tahrir Şam (HTŞ), Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de yerel fabrikalarda insansız hava aracı üretimine geçti. Üretimi yapılan intihar dronları ile yakın zamanda Suriye rejimi ve Rusya’nın askeri ve sivil hedeflerini vurdu.
İHA ve SİHA’lar, Türkiye tarafından Kuzey Irak ve Kuzeydoğu Suriye’de PKK’ya karşı kullanılan en etkili silah olarak biliniyor. Türkiye İHA’ları Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekâtlarında etkin şekilde kullandı.
Örgütler arayış içindeydi
İHA’lara karşı kullanılmak üzere etkili silah arayışını sürdüren örgüt ve gruplar diğer yandan bu araçları üretmek ve etkili kullanmak için bir süredir teknolojiyi bulma ve alt yapısını oluşturmaya yönelik arayış içindeydi. Arayış içinde olan örgütler arasında Rusya destekli Suriye rejimine karşı mücadele veren eski adıyla El Nusra olan El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ), kontrol ettiği Kuzeybatı Suriye’de seri üretime geçti. İdlib ve Afrin dahil Kuzeybatı Suriye’nin büyük bölümünü kontrol eden HTŞ, rejime karşı savaşan en büyük yapı olarak gösteriliyor.
Suriye kaynaklı North Press’in bölgedeki gözlemcilere dayandırdığı haberinde, HTŞ’nin Kuzeybatı Suriye’de (İdlib) ürettiği intihar dronları, bu bölgeden havalanarak Suriye rejimi ve Rusya’nın hem sivil hem de askeri hedeflerini vuruyor.
HTŞ’nin insansız hava araçlarını nasıl edindiği, bunları İdlib’deki kontrolündeki bölgelerde üretecek özel yerlere nasıl sahip olduğu konusunda istihbarat çalışması başlatıldı.
Araştırma kapsamında HTŞ’nin Lazkiye’nin kuzeyinde, Suriye kıyısındaki Ayn el Beida kasabasında eskiden okul olan bir binayı insansız hava aracı üretim fabrikasına dönüştürdüğü ileri sürüldü.
Tasarım ve imalatta Uygur izi
Bölgedeki kaynaklara göre, üretilen dronların tasarım ve üretimi Uygur asıllı mühendisler tarafından gerçekleştirildi. Türkistan İslam Partisi olarak bölgede faaliyet gösteren grupta yer alan uzman kişiler, 2013 yılında Çin’deki anavatanlarından aileleriyle birlikte gelerek Lazkiye’deki dağlara ve İdlib’in batı kırsalına yerleşen cihatçılardan oluşuyor. Dronların üretimini tasarlamaktan ve denetlemekten sorumlu olan bu kişilerin aylık 4 bin doların üzerinde maaş aldıkları belirtiliyor.
Üretim tesisindeki işçiler, Suriye de dahil olmak üzere çeşitli milletlerden oluşuyor. Cihatçı ve çeşitli aşırılık yanlısı gruplarla bağlantılı olan bu kişilerin üçte birinin daha önce IŞİD ile bağlantısı nedeniyle Uygur uzmanların gözetimi altında çalışmalarını sürdürdüğü ifade ediliyor.
Daha önce IŞİD kurmuş
HTŞ’nin intihar dronları üreten tesise sahip olmasının örgüt açısından zor olmadığını, IŞİD’in daha önce Suriye ve Irak’ta kontrol altında tuttuğu bölgelerde insansız hava aracı fabrikaları kurup seri üretime geçtiği ve maliyetin düşük olduğu belirtildi.
Örgütün ürettiği intihar dronlarna ilişkin bilgi veren askeri analist Mecit el Kaisi, en gelişmiş olanların maliyetinin bin dolar civarında olduğunu söyledi. Kaisi, “Bu insansız hava araçları yerel olarak üretilebilir, çünkü ekipmanları yerel pazarda mevcut ve HTŞ dahil bu gruplar bu alanda mühendis ve uzmanlara sahip. Bu insansız hava araçları aracılığıyla askeri yeteneklerini geliştirmeleri için onlara kazançlı maaşlar teklif ediliyor” dedi.
“Hedefleri tam isabetle vuruyor“
Kaisi’ye göre, bu drone’lar herhangi bir yerde (okulda, büyük bir evde, depoda veya herhangi bir tesiste) üretilebiliyor. Çünkü bu dronların üretimi yalnızca uzman ve belirli malzemeler gerektiriyor. Birden çok silahlı grubun kontrol ettiği ülkenin bir bölgesinde örgütler, nüfuzlarını sürdürmek ve üstünlük kurmak için insansız hava araçlarına sahip olmaya çalıştığına vurgu yapan Kaisi, üretimi yapılan dronların uzun mesafeler uçarak hedefleri tam isabetle vurduğunu anlattı.
Uyarı ve endişe
Ürdün’ün Başkenti Amman’da faaliyet gösteren Küreselleşme ve Terörizm Araştırmaları Merkezi Başkanı eski Tuğgeneral Suud el Şarafat, silahlı grupların intihar drone’ları kullanmasının dünya çapında birçok ülkeyi ve terörle mücadele kurumlarını derinden rahatsız ettiğini, terörizm araştırma uzmanlarının yeni tehlike konusunda önemli uyarılar yaptığına dikkat çekti. El Şarafat, “HTŞ’nin bu kadar çeşitli ve etkili insansız hava araçları üretme kapasitesine ve kaynaklarına sahip olması, HTŞ’nin ön planda olduğu terörist grupların yapısında önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor” dedi.
İntihar dronlarının saldırıları
HTŞ tarafından üretilen intihar dronları en çok sınır kesimlerinde yer alan Suriye rejiminin kontrol ettiği bölgelerde büyük yıkıma ve can kaybına yol açtı. En şiddetli saldırı 2023’ün sonlarında Suriye’nin orta kesimindeki Humus Valiliği’ndeki Harp Okulu’nu hedef aldı. Saldırıda en az 110 kişi öldü, 125 kişi yaralandı. Saldırı rejim subayların mezuniyet töreni sırasında gerçekleştirildi.
İkinci saldırı ise Suriye’nin kuzeybatısındaki Halep’te gerçekleştirildi. İran Konsolosluğu’nun hedef alındığı saldırıda binada maddi hasar oluştu. Saldırılar sonrasında Lazkiye’de bulunan Rusya Uzlaşma Merkezi Başkan Yardımcısı Vadim Kulit bir açıklama yaparak, İdlib’de insansız hava araçlarına yönelik bir deponun Rus Hava Kuvvetleri tarafından imha edildiğini duyurdu.